JNBS
Üsküdar Üniversitesi

ARTICLES

Review Article

Nonpharmacological Treatment Approach to Pain

Turkish Title : Ağrıya Farmakolojik Olmayan Tedavi Yaklaşımı

Selin Özcan,Gökben Hızlı Sayar,Nevzat Tarhan
JNBS, 2016, 3(2), p:65-68

DOI : 10.5455/JNBS.1459855497

Chronic pain has various forms such as inflammatory pain, visceral pain, headache, disk-related pain, neuropathic pain, cancer pain. Although the biological basis of chronic pain is related to vulnerability, it continues with behavioral and psychological components. In the context of multimodal interventions, interventions other than systemic pharmacologic treatments for chronic pain are also present. Besides interventional approaches; there are several noninvasive options including cognitive behavioral therapy, biofeedback, relaxation therapy, physical therapy, thermal applications, spinal cord stimulation and transcutaneous electrical stimulation. The neuroscientific approach to pain can only be achieved by combining physical and mental components of the pain with neuroscience

Kronik ağrının, enflamatuar ağrı, visseral ağrı, baş ağrısı, disk ilişkili ağrı, nöropatik ağrı, kanser ağrısı gibi çeşitli biçimleri bulunmaktadır. Her ne kadar kronik ağrının biyolojik temeli yatkınlık ile ilişkili olsa da, davranışsal ve psikolojik bileşenleri de bulunmaktadır. Ağrıya çok yönlü müdahaleler kapsamında, sistemik farmakolojik tedaviler dışında müdahale seçenekleri de mevcuttur. Kronik ağrı tedavisinde girişimsel yaklaşımların yanı sıra; bilişsel davranışçı terapi, biofeedback, gevşeme terapisi, fizik tedavi, termal uygulamalar, transkütanöz elektrik stimülasyonu ve spinal kord stimülasyonu dahil olmak üzere birçok invaziv olmayan seçenekler bulunmaktadır. Ağrıya sinirbilimsel yaklaşım, sadece ağrının fiziksel ve ruhsal bileşenlerini nöröbilim çerçevesinde ele alarak elde edilebilir.


Review Article

Future of psychiatry: Mobile health and social sensing

Turkish Title : Psikiyatrinin geleceği: Mobil sağlık ve sosyal algılama

Gökben Hızlı Sayar,Nevzat Tarhan
JNBS, 2016, 3(2), p:76-80

DOI : 10.5455/JNBS.1462263417

Mobile technologies are transforming our lives. Utilizing the mobile technologies in health care has developed into a new interdisciplinary field called mobile health (mHealth). Data about an individual's moods, cognitions, physical and social activities can be collected and can be used to track mental health of individuals, or make other predictions about their lifestyle such as eating habits and obesity. The smartphone accelerometers and GPS localization systems give information on the overall level of activity. The microphone is used for activity recognition, based on the sound sensed. The social interaction can be tracked by the log of calls, the number of people contacted. Voice analysis is a way of tracking the mood by analyzing the patient's speech during voice calls. The mental health professional must recognize the increasing availability of mobile phones however patient’s motivation to use the applications must also be taken into account. Mobile sensors can assist users to monitor their emotions and behaviors. Mobile technology has the potential to transform mental health care.

Mobil teknolojiler hayatımızı değiştirmektedir. Sağlık alanında mobil teknolojilerin kullanımı “mobil sağlık” (mHealth) adlı yeni bir disiplinler arası bir alan haline gelmiştir. Bireyin ruh halleri, kognisyonları, fiziksel ve sosyal faaliyetleri hakkında veri toplanabilir ve veriler bireylerin ruh sağlığını izlemek, ya da beslenme alışkanlıkları ve obezite gibi kendi yaşam tarzı ile yakından ilişkili durumları tahmin ve takip etmek için kullanılabilir. Akıllı telefonlarda yerleşik bulunan akselerometre ve GPS gibi sistemler kişinin genel fiziksel aktivite genel düzeyi hakkında bilgi verebilir. Mikrofon sistemi, algılanan sesi analiz ederek kişinin sosyal etkileşimini ve sosyal temas düzeyini takip edebilir.. Ses analizi sesli aramalar sırasında kişinin konuşmasını analiz ederek duygulanımı izlemenin bir yolu olarak kullanılabilir. Her ne kadar cep telefonları toplumda yaygın olarak kullanılıyor olsa da bu mobil uygulamaları kullanmak için hastanın motivasyonu da dikkate alınmalıdır. Mobil sensörler duygularını ve davranışlarını izlemek için kullanıcılara yardımcı olabilir. Mobil teknoloji ruh sağlığı hizmetlerini geliştirme
potansiyeline sahiptir.


Editorial

Clinicians’ hesitation in using clozapine

Turkish Title : Klinisyenlerin klozapin kullanımındaki tereddütleri

Gökben Hızlı Sayar
JNBS, 2016, 3(1), p:1-2

DOI : 10.5455/JNBS.1457524476


Review Article

Gene Therapy and Gene Delivery to the Brain Using Viral Vectors

Turkish Title : Gen Terapisi Ve Viral Vektörlerin Kullanımı İle Beyne Gen Nakli

Can Akpınaroğlu,Gökben Hızlı Sayar
JNBS, 2016, 3(1), p:20-24

DOI : 10.5455/JNBS.1452923860

Treating monogenic disorders via gene therapy although still considered experimental by some, has becoming a more accepted method lately especially in these last 10 years with a number of recent clinical successes. Genetic modifications are becoming easier to perform with the progressing technology and discovery of new techniques such as the Clustered regularly interspaced short palindromic repeats (CRISPR)-CRISPR associated protein 9 (Cas9) methods which can modify DNA with great ease and accuracy. Gene therapy is a powerful technique with huge potential to treat psychiatric and neurodegenerative disorders including Alzheimer’s and Parkinson’s disease. Gene therapy is simple in principle, which is corrective genetic material is sent into cells and the disease is cured by ending the problem at its source. Viral and non-viral vectors which are used for the delivery of the desired genes to the targeted cells are briefly listed and explained. Unlike viral vectors non-viral vectors don’t cause an immune response but their pretty low transfer rate makes them rather less interesting for research. Viral vectors of adenoviruses, adeno-associated viruses, retroviruses with its subclass of lentiviruses and herpes viruses are compared with their advantages and disadvantages related to usage in brain and CNS treatment of our topic. Neurotrophic factors (NTFs) have important roles in brain and nervous tissue. Delivering NTFs via viral vectors for treating neurodegenerative diseases is a promising approach. Providing information about principles, methods, hurdles and clinical applications of gene therapy with its historic background to present it with its all basic details and therapeutic effects it can provide to problems related to brain are aimed in this writing.

Tek bir gene bağlı hastalıkların gen terapisi ile tedavisi hala bir kısım tarafından deneysel olarak nitelendirilse de özellikle bu son 10 yıldaki en son klinik başarılar ile gittikçe daha fazla kabul gören bir yöntem haline gelmektedir. DNA’yı harika bir kolaylıkla ve hassasiyetle modifiye edebildiğimiz clustered regularly interspaced short palindromic repeats (CRISPR)-CRISPR associated protein 9 (Cas9) metodu gibi yeni tekniklerin keşfi ve ilerleyen teknoloji ile genetik modifikasyonları uygulamak daha kolay bir hale gelmektedir. Gen terapisi psikiyatrik ve Alzheimer ya da Parkinson hastalığı gibi nörodejeneratif rahatsızlıkları tedavi edebilecek güçlü ve büyük bir potansiyeli olan bir yöntemdir. İyileştirecek olacak genetik malzemenin doğrudan hücrelere yollanması ve rahatsızlığın direkt olarak kaynağından çözümlenmesi, gen terapisinin basit prensipidir. İstenilen genlerin hedef
hücrelere taşınması için kullanılan viral ve viral olmayan vektörler listelenmiş ve kısaca açıklanmışlardır. Viral vektörlerin aksine viral olmayan vektörler bağışıklık sistemini tetiklemezler fakat düşük transfer seviyeleri onları araştırmalar için daha az ilgi çekici yapmaktadır. Adenovirüsler, adeno ilişkili virüsler, alt kategorileri olan lentivirüslerle birlikte retrovirüsler ve herpes virüsleri konumuz olan, beyinde ve merkezi sinir sisteminde tedavi amaçlı kullanımlarına ilişkin avantajları ve dezavantajları ile karşılaştırılmıştır. Nörotrofik faktörlerin beyinde ve sinir dokusunda önemli rolleri vardır. Nörodejeneratif rahatsızlıkları tedavi etmek için nörotrofik faktörleri viral vektörler kullanarak iletmek, umut vadeden bir yaklaşım yoludur. Bu yazıda, bütün temel ayrıntıları ve beyine dair sunabileceği tedavi edici etkileri ile tarihsel arkaplanı da dahil edilerek gen terapisinin prensipleri, metodları, zorlukları ve klinik uygulamaları hakkında bilgi vermek amaçlanmıştır.


Case Report

Use of Repetitive Transcranial Magnetic Stimulation for Treatment of Auditory Hallucinations: A Case Report and Brief Review

Turkish Title : İşitsel Varsanıların Tedavisinde Transkaranial Manyetik Uyarım Kullanımı: Bir Olgu Sunumu ve Kısa Gözden Geçirme

Gökben Hızlı Sayar,Hüseyin Bulut,Nevzat Tarhan
JNBS, 2016, 3(1), p:32-36

DOI : 10.5455/JNBS.1449305089

In this case we report the efficacy of repetitive transcranial magnetic stimulation for treatment resistant auditory verbal hallucinations. The majority of protocols have utilized low-frequency suppressive repetitive transcranial magnetic stimulation over the left temporoparietal cortex with some therapeutic benefits in ameliorating auditory hallucinations. Normalizing the functional connectivity between the temporoparietal and frontal brain regions may underlie the therapeutic effect of repetitive transcranial magnetic stimulation on auditory hallucinations in schizophrenia. Regarding side effects, the rTMS intervention was well tolerated in this case. Future research must focus on the optimum stimulation site and parameters.

Bu olgu sunumunda tekrarlayan transkranial manyetik uyarımın tedaviye dirençli işitsel varsanılarda etkinliği bildirilmektedir. Literatürde işitme varsanılarında tedavisel etkinliği oldığu bildirilen protokollerin çoğunda sol temporoparietal bölgeye baskılayıcı düşük frekanslı transkraniyal manyetik uyarım kullanılmıştır. Temporoparietal ve frontal beyin bölgeleri arasındaki işlevsel bağlantının düzeltilmesi, şizofrenide işitsel varsanılarda transkranial manyetik uyarımın etkinliğinin altında yatan mekanizma olabilir. transkranial manyetik uyarım bu olguda bildirilen hasta tarafından iyi tolere edilmiştir. Gelecekteki çalışmalar optimum uyarım bölgesi ve parametreleri üzerine yoğunlaşmalıdır.


ISSN (Print) 2149-1909
ISSN (Online) 2148-4325

2020 Ağustos ayından itibaren yalnızca İngilizce yayın kabul edilmektedir.