JNBS
Üsküdar Üniversitesi

ARTICLES

Case Report

Successful administration of repetitive transcranial magnetic stimulation in a woman with Bulimia Nervosa comorbid with depressive disorder

Turkish Title : Depresif bozukluk ve komorbid Bulimia Nervoza tanıları olan bir kadın hastada transkranial manyetik uyarım tedavisinin başarılı kullanımı

Gökben Hızlı Sayar,Hüseyin Ünübol,Oğuz Omay,Nevzat Tarhan
JNBS, 2018, 5(2), p:124-126

DOI : 10.5455/JNBS.1523202016

Repetitive transcranial magnetic stimulation is an effective treatment option for treatment resistant depressive disorder. The presented case suggests that repetitive transcranial magnetic stimulation might be effective in inhibition of binge eating and purging behaviors. This case suggests that left dorsolateral prefrontal stimulation with high frequency repetitive transcranial magnetic stimulation could be a potential treatment option for bulimia nervosa comorbid with depressive disorder

Transkranial manyetik uyarım tedavisi, tedaviye dirençli depresif bozuklukta etkili bir tedavi seçeneğidir. Burada sunulan olgu transkranial manyetik uyarım tedavisinin tıkınırcasına yeme ve kusma nöbetlerinin önlenmesinde etkili olabileceğini düşündürmektedir. Bu olgu depresif bozukluk ile komorbid izlenen bulimia nervosa olgularında sol dorsolateral prefrontal kortekse uygulanan yüksek frekanslı transkranial manyetik uyarım tedavisinin potansiyel etkisine dikkat çekmektedir.


Case Report

Repeated Transcranial Magnetic Stimulation as a Successful Augmentation Strategy in a Patient with First Episode Psychosis

Turkish Title : Bir İlk Atak Psikoz Olgusunda Başarılı Bir Tedavi Güçlendirme Yaklaşımı Olarak Tekrarlayıcı Transkraniyal Manyetik Uyarım Tedavisi

Barış Önen Ünsalver,Haluk Gülmez,Alper Evrensel,Nevzat Tarhan
JNBS, 2016, 3(3), p:122-124

DOI : 10.5455/JNBS.1474971840

Repeated transcranial magnetic stimulation (rTMS) is a non-invasive brain stimulation method that may be preferred as an augmentation strategy for psychiatric patients who may not have responded well enough to psychotropic drugs. In psychoses rTMS may act via changing cortical excitability, connectivity and plasticity. rTMS may induce transcallosal inhibition and antipsychotic drugs may extend the duration of this inhibition. We present a first episode psychosis patient initially unresponsive to antipsychotic treatment, in whom 20 sessions of right 1Hz rTMS augmentation resulted in clinical response and who remained in remission by the 8th month of treatment. We suggest that rTMS is a well-tolerated treatment that may not be reserved only for treatment resistant patients but may also be considered early on in the management of psychiatric disorders.

Tekrarlayıcı transkraniyal manyetik uyarım tedavisi (tTMU), psikotrop ilaçlara yeterli alınamamış psikiyatrik hastalıklarda, tedaviyi güçlendirme amacıyla tercih edilebilecek, invazif olmayan bir beyin uyarım yöntemidir. Psikoz olgularında, tTMU, kortikal uyarılabilirliği, konnektiviteyi ve plastisiteyi değiştirerek etki ediyor olabilir.  tTMU transkallozal inhibisyonu indükleyebilir ve antipsikotikler bu inhibisyonun süresini uzatabilir. Bu makalede, ilk antipsikotik ilaç tedavisine yanıtsız bir ilk atak psikoz olgusunda, 20 seans 1Hz sağ tTMU güçlendirmesiyle klinik yanıt gözlenen ve tedavinin 8. ayında remisyonu devam eden bir olguyu sunuyoruz. tTMU’nun sadece tedaviye dirençli olguların tedavisinde değil, aynı zamanda, psikiyatrik bozuklukların erken dönem tedavisinde klinisyenin düşünebileceği umut vaat eden bir yöntem olduğunu öneriyoruz.


Case Report

Use of Repetitive Transcranial Magnetic Stimulation for Treatment of Auditory Hallucinations: A Case Report and Brief Review

Turkish Title : İşitsel Varsanıların Tedavisinde Transkaranial Manyetik Uyarım Kullanımı: Bir Olgu Sunumu ve Kısa Gözden Geçirme

Gökben Hızlı Sayar,Hüseyin Bulut,Nevzat Tarhan
JNBS, 2016, 3(1), p:32-36

DOI : 10.5455/JNBS.1449305089

In this case we report the efficacy of repetitive transcranial magnetic stimulation for treatment resistant auditory verbal hallucinations. The majority of protocols have utilized low-frequency suppressive repetitive transcranial magnetic stimulation over the left temporoparietal cortex with some therapeutic benefits in ameliorating auditory hallucinations. Normalizing the functional connectivity between the temporoparietal and frontal brain regions may underlie the therapeutic effect of repetitive transcranial magnetic stimulation on auditory hallucinations in schizophrenia. Regarding side effects, the rTMS intervention was well tolerated in this case. Future research must focus on the optimum stimulation site and parameters.

Bu olgu sunumunda tekrarlayan transkranial manyetik uyarımın tedaviye dirençli işitsel varsanılarda etkinliği bildirilmektedir. Literatürde işitme varsanılarında tedavisel etkinliği oldığu bildirilen protokollerin çoğunda sol temporoparietal bölgeye baskılayıcı düşük frekanslı transkraniyal manyetik uyarım kullanılmıştır. Temporoparietal ve frontal beyin bölgeleri arasındaki işlevsel bağlantının düzeltilmesi, şizofrenide işitsel varsanılarda transkranial manyetik uyarımın etkinliğinin altında yatan mekanizma olabilir. transkranial manyetik uyarım bu olguda bildirilen hasta tarafından iyi tolere edilmiştir. Gelecekteki çalışmalar optimum uyarım bölgesi ve parametreleri üzerine yoğunlaşmalıdır.


Case Report

QEEG related changes following the treatment of anxiety disorders: Case series

Turkish Title : Anksiyete bozukluluklarında tedavisi sonrasında qEEG değişiklikleri: Olgu serisi

Cumhur Tas,Habib Erensoy,Yelda İbadi,Elliot Brown,Nevzat Tarhan
JNBS, 2014, 1(1), p:9-13

DOI : 10.5455/JNBS.1392036730

Anksiyete bozuklukları yeni tedavi ve bireye özel izlem stratejilerinin geliştirilmesi gereken heterojen bir hastalık grubudur. Günümüzde biyolojik yaklaşımların psikiyatri klinik pratiğine aktarılmasına her geçen gün artan bir ilgi olmaktadır. Bu bağlamda kantitatif EEG, diğer nörogörüntüleme yöntemlerine göre değeri görece olarak göz ardı edilse de oldukça etkin bir araçtır. Bu olgu serisinde, farklı anksiyete spektrum bozukluklarına sahip dört olgunun tedavi öncesi ve sonrası qEEG ölçümlemelerisunulmuştur. Buna ek olarak, “EEG kordans” değeri olarak tanımlanan, beyindeki yerel kan akımının ve singulat korteks aktivitesinin göstergesi olarak kabul edilen değerlerin, teta frekans bandındaki sayısal değerleri hesaplanmıştır. Sonuçlara göre, tedavi öncesinde vakalarda frontal bölgede teta ve beta bandında izlenen artış tedavi sonrası normale dönmüştür. Ayrıca, prefrontal bölgedeki teta kordans değerlerinin tedavi sonucunda %38 oranında azaldığı saptanmıştır. Önceki yapılmış çalışmalar ışığında bu azalma singulat korteks aktivitesindeki tedavi sonrası azalma ile ilişkili olabilir. Bulguların olası sonuçları makalede tartışılmıştır. Bütün olarak ele alındığında, bu olgu sersi qEEG güç, z-skoru ve kordans değerlerinin anksiyete bozukluklarında kullanılmasının potansiyel faydalarının altını çizmektedir.


ISSN (Print) 2149-1909
ISSN (Online) 2148-4325

2020 Ağustos ayından itibaren yalnızca İngilizce yayın kabul edilmektedir.