Years
2014
Categories
Authors
ARTICLES
Case Report
Rabies in India: A relook at the neglected rampant disease
Turkish Title : Hindistan’da kuduz hastalığı: ihmal edilen yaygın hastalığa yeniden bir bakış
Kalaivani Annadurai,Raja Danasekaran,Geetha Mani
JNBS, 2014, 1(3), p:88-91
Rabies is a tropical zoonotic disease, transmitted to human being by carnivorous animals. Majority of human rabies cases were reported from Asia and African countries. India recorded more deaths from rabies than any other country in the world. There is no effective treatment for rabies; it can only be prevented by vaccination. It needs multiple levels of interventions at human and animal level. World Health Organization’s target is to eliminate the disease by 2020 in endemic South-East Asian countries which include India. Key challenges in control of rabies in India are lack of intersectoral coordination, weak surveillance system on rabies, inadequate rabies research and lack of sustainability. To conclude, breaking the rabies cycle in a sustained manner is necessary to eliminate rabies from this part of the world.
Kuduz, etobur hayvanlardan insanlara geçen tropikal zoonoz bir hastalıktır. İnsanda görülen kuduz vakalarının çoğunluğunun Asya ve Afrika ülkelerinde olduğu rapor edilmiştir. Hindistan’da dünyadaki herhangi bir ülkede olandan çok daha fazla kuduz ölümü olduğu tespit edilmiştir. Kuduz için etkili bir tedavi yoktur; tedavi sadece aşı ile yapılabilmektedir. Tedavi insan ve hayvanlarda farklı seviyelerde müdahaleleri gerektirmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün amacı Hindistan’ı da içeren endemik Güney Doğu Asya ülkelerinde 2020 yılına kadar bu hastalığı ortadan kaldırmaktır. Hindistan’da kuduz kontrollerindeki kilit sorunlar; sektörler arası koordinasyon eksikliği, kuduz hastalığı için yapılan yetersiz denetim sistemi, yetersiz kuduz araştırması ve sürdürülebilirliğidir. Sonuç olarak, sürekli olarak kuduz döngüsünü engellemek için dünyanın bu bölgesinde kuduzu yok etmek zorunludur.
Case Report
Man transforming into wolf: A rare case of clinical lycanthropy
Turkish Title : Kurda dönüşen adam: nadir görülen bır klinik likantrofi olgusu
Gökben Hızlı Sayar,Gaye Kağan,Eylem Özten
JNBS, 2014, 1(2), p:50-51
Clinical lycanthropy is defined as a rare psychiatric syndrome that involves a delusion that the affected person can transform into, has transformed into, or is a non-human animal. Its name is connected to the mythical supranatural stories of lycanthropy, in which humans are said to physically shape shift into wolves. According to suggested diagnostic criteria for lycanthropy, either a delusional belief in current or past transformation or behavior that suggests a person thinks of himself as transformed is considered evidence of clinical lycanthropy. Hereby we present a case of clinical lycanthropy in a male patient reporting moments of feeling himself as a wolf and behaving in a manner that resembles wolf behavior, for example howling and growling.
Klinik likantofi, etkilenen kişinin bir hayvana dönüştüğü ya da bir hayvan olduğu sanrısının var olduğu nadir bir psikiyatrik sendromdur. Likantrofi, adını efsanevi doğaüstü kurtadam hikayelerinden alır. Klinik likantrofi için önerilen tanı kriterleri kişinin halen ya da geçmişte bir hayvana dönüşüm yaşadığına olan inancı, ya da kişinin bir hayvana dönüştüğüne inandığını gösterir biçimde davranmasıdır. Bu olgu sunumunda zaman zaman bir kurda dönüştüğüne inanan ve kurda benzer uluma ve hırlama davranışları gösteren bir erkek hasta sunulacaktır.
Case Report
QEEG related changes following the treatment of anxiety disorders: Case series
Turkish Title : Anksiyete bozukluluklarında tedavisi sonrasında qEEG değişiklikleri: Olgu serisi
Cumhur Tas,Habib Erensoy,Yelda İbadi,Elliot Brown,Nevzat Tarhan
JNBS, 2014, 1(1), p:9-13
Anksiyete bozuklukları yeni tedavi ve bireye özel izlem stratejilerinin geliştirilmesi gereken heterojen bir hastalık grubudur. Günümüzde biyolojik yaklaşımların psikiyatri klinik pratiğine aktarılmasına her geçen gün artan bir ilgi olmaktadır. Bu bağlamda kantitatif EEG, diğer nörogörüntüleme yöntemlerine göre değeri görece olarak göz ardı edilse de oldukça etkin bir araçtır. Bu olgu serisinde, farklı anksiyete spektrum bozukluklarına sahip dört olgunun tedavi öncesi ve sonrası qEEG ölçümlemelerisunulmuştur. Buna ek olarak, “EEG kordans” değeri olarak tanımlanan, beyindeki yerel kan akımının ve singulat korteks aktivitesinin göstergesi olarak kabul edilen değerlerin, teta frekans bandındaki sayısal değerleri hesaplanmıştır. Sonuçlara göre, tedavi öncesinde vakalarda frontal bölgede teta ve beta bandında izlenen artış tedavi sonrası normale dönmüştür. Ayrıca, prefrontal bölgedeki teta kordans değerlerinin tedavi sonucunda %38 oranında azaldığı saptanmıştır. Önceki yapılmış çalışmalar ışığında bu azalma singulat korteks aktivitesindeki tedavi sonrası azalma ile ilişkili olabilir. Bulguların olası sonuçları makalede tartışılmıştır. Bütün olarak ele alındığında, bu olgu sersi qEEG güç, z-skoru ve kordans değerlerinin anksiyete bozukluklarında kullanılmasının potansiyel faydalarının altını çizmektedir.
Case Report
A Crertzfeldt- Jakob disease case presenting with psychiatric symptoms
Turkish Title : Psikiyatrik belirtilerle seyreden bir Creutzfeldt- Jakob hastalığı olgusu
JNBS, 2014, 1(1), p:14-16
Creutzfeldt Jakob Disease is an incurable and invariably fatal degenerative brain disease. Sporadic and variant forms of the disease can be observed among patients. We report on a patient for calling attention to clinical features and laboratory findings of CreutzfeldtJakob Disease and the psychiatric prodromal symptoms. This case demonstrates that psychiatric symptoms may also be a presenting symptom of Creutzfeldt-Jakob Disease and this diagnosis should be considered when rapid deterioration in cognition is observed with presence of psychiatric and neurological symptoms.
Creutzfeld Jakob Hastalığı, tedavisi mümkün olmayan ve kaçınılmaz şekilde ölümle sonlanan dejeneratif bir beyin hastalığıdır. Hastalar arasında sporadik ve varyant formları gözlemlenmektedir. Bu olgu sunumunda Creutzfeld Jakob Hastalığının klinik belirtilerine, laboratuar bulgularına ve prodrom döneminde izlenen psikiyatrik belirtilerine dikkat çekmeyi amaçladık. Bu olgu sunumu, psikiyatrik belirtilerin Creutzfeld Jakob Hastalığında da izlenebileceğini ve psikiyatrik-nörolojik belirtilerin yanı sıra bilişsel işlevlerde hızlı bir bozulma izlendiğinde Creutzfeld Jakob Hastalığı tanısının düşünülmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Case Report
Habit reversal training in trichotillomania: A case report
Turkish Title : Trikotillomanide alışkanlığı tersine çevirme eğitimi
Gökben Hızlı Sayar,Gaye Kağan
JNBS, 2014, 1(1), p:17-19
Trichotillomania is a psychiatric disorder that involves repetitive hair pulling to the point of apparent loss. No approved treatment algorithm is available for trichotillomania. We present a case report of a 28-year-old female diagnosed as trichotillomania, with complaints of recurrent hair pulling resulting in noticeable hair loss. She was treated with Habit Reversal Training and a selective serotonin reuptake inhibitor (sertraline) over a period of 6 weeks. Habit reversal training includes self-monitoring, awareness training, competing response training, and homework assignments. The aim of this case report is to provide a brief description of habit reversal training, which is unfamiliar to many professionals.
Trikotillomani, tekrarlayan saç yolmalar sonucu belirgin saç kaybı ile sonuçlanan bir psikiyatrik bozukluktur. Kabul görmüş bir tedavi algoritması bulunmamaktadır. Bu yazıda tekrarlayan saç koparmaları sonucu belirgin saç kaybı olan trikotillomani tanılı, 28 yaşında bir kadın olgu sunulacaktır. Olgu alışkanlığı tersine çevirme eğitimi ve seçici serototnin gerialım inhibitörübir ilaç (sertralin) ile 6 hafta boyunca izlenmiştir. Alışkanlığı tersine çevirme eğitimi, kendini izleme, farkındalık eğitimi, karşıt cevap eğitimi ve ev ödevlerini kapsayan bir tekniktir. Bu olgu sunumunun amacı birçok profesyonelin aşine olmadığı alışkanlığı tersine çevirme eğitiminin kısa bir tanımını yapmaktır.
ISSN (Print) | 2149-1909 |
ISSN (Online) | 2148-4325 |
2020 Ağustos ayından itibaren yalnızca İngilizce yayın kabul edilmektedir.