JNBS
Üsküdar Üniversitesi

ARTICLES

Original Article

Realiability and validity of Uskudar fear of missing out scale

Turkish Title : Üsküdar gelişmeleri kaçırma korkusu ölçeğinin geçerlilik vegüvenilirlik çalışması

Baris Metin,Ramazan Pehlivan,Nevzat Tarhan
JNBS, 2017, 4(2), p:43-46

DOI : 10.5455/JNBS.1494334674

Fear of Missing Out (FOMO) is an emerging concept related to internet and social media usage. FOMO is described as feelinganxiety when the person does not use social media. Studies showed that FOMO affects well-being negatively. In this study, weaimed to build a Turkish scale for measuring FOMO. For this, 31 items were prepared and in the final scale 22 items were retained.The reliability and validity measures were found to be adequate. For the future studies, we recommend to test the scale also withthe adolescent population and to explore the relationship between FOMO and well-being.

Gelişmeleri Kaçırma Korkusu (GKK) son yıllarda öne çıkan ve problemli internet-sosyal medya kullanımı ile ilişkili bir kavramdır.Özellikle genç bireylerde sosyal medya kullanılamadığı zamanlarda ortaya çıkan bir kaygı olarak tanımlanan GKK’nın çalışmalardaiyi oluşu da negatif yönde etkilediği bulunmuştur. Bu çalışmada Türkçe’ye orijinal bir GKK ölçeği kazandırılması amaçlanmıştır.Orijinal olarak 31 maddeyle hazırlanan ölçeğin yapılan analizler sonrası 22 maddesi son haline dâhil edilmiştir. Analizler sonucuölçeğin geçerlilik ve güvenilirliği yeterli düzeyde bulunmuştur. Gelecek çalışmalarda ölçeğin ergenlere de uyarlanması ve özellikleGKK ile iyi oluş arasındaki ilişkileri tespite yönelik çalışmaların artırılması tavsiye edilmekledir.


Original Article

EEG findings during flow state

Turkish Title : Akış durumunda EEG bulguları

Baris Metin,Ayse Kaya Goktepe,Bernis Kaya,Emin Serin,Cumhur Tas,Fatrmanur Dolu,Nevzat Tarhan
JNBS, 2017, 4(2), p:47-52

DOI : 10.5455/JNBS.1496152464

Flow state emerges when a person engages in autotelic activities, which are both enjoyable and challenging. While studies generally focused on qualitative data of flow state, a few were conducted on psychophysiological basis of it. Present study aimed to investigate EEG correlates of flow. Twenty participants preliminarily filled out Flow Short Scale Turkish Version and completed a ping-pong game at two levels (slow-boring and fast-flow) during EEG recording. The results revealed that theta power was significantly greater for all regions during flow condition compared to non-flow condition and delta power was significantly greater during flow on central and parietal regions. There is no difference between flow/non-flow conditions for coherence. A positive correlation was found between delta and theta powers and subscales scores of Flow Short Scale. The increases in these theta and delta frequency bands could be important indicators of flow state. The coherence results revealed that interhemispheric synchronization was not modified by flow. If confirmed with multiple tasks and in clinical groups, EEG correlates of flow state could be useful increase performance and well-being.

Akış, kişilerin zorlayıcıyken aynı zamanda eğlenceli olan ototelik aktiviteleri gerçekleştirmesi sırasında ortaya çıkar. Akış ile ilgiliçalışmalar genellikle kalitatif yöntemlere yoğunlaşırken, akışın psikofizyolojik temelleri üzerine çok az çalışma yapılmıştır. Buçalışma akışın nöral temellerini araştırmayı amaçlamaktadır. Çalışma kapsamında 20 katılımcı Akış Kısa Ölçeği Türkçe Versiyonutamamladıktan sonra, EEG kaydı süresince yavaş (sıkıcı) ve hızlı (akış) olmak üzere iki farklı seviyede ping-pong oyunu oynamışlardır.Sonuçlarına göre akış koşulunda akış olmayan koşula göre, teta gücü tüm bölgelerde daha yüksek ve delta gücü ise santral veparietal bölgelerde daha yüksektir. Koherans için koşullar arasında anlamlı bir farkında bulunamamıştır. Teta ve delta bantlarıile Akış Kısa Ölçeği alt ölçekleri arasında pozitif korelasyon saptanmıştır. Teta ve delta bandındaki artış akış durumunun önemligöstergeleri olabilir. Sonuçlar farklı paradigmalar ve hasta gruplarında tekrarlandığı durumda, akış durumunun elektrofizyolojiktemelleri performansı ve iyi oluş halini arttırmak için kullanılabilir.


Review Article

Hemisphere Dominance in Bipolar Disorder

Turkish Title : Bipolar Bozuklukta Hemisfer Dominansı

Yildiz Hatice Burkovik,Baris Metin
JNBS, 2017, 4(1), p:36-39

DOI : 10.5455/JNBS.1490701105

Bipolar Disorder is characterized with unusal shiftingof mood, frommania to depression and is an extremely risky and very serious mood disorder. The person’s behavior may damage both his/her social function and harm the people in his/her environment. Although bipolar disorder recurs during the person’s life and thus can manifest at any age, its onset is often observed during early twenties. The difference in prevalence between males and females has not been clearly determined. Although genetics play a role, the disorders cannot be explained by inheritance alone. The disorders has also been explained by disruptions of neurotransmitter balance, in plane words the disruption in the transmission of signals. Bipolar disorder is a brain disorder and impairs functioning of the brain. Rationalized decision making and improper reasoning can be seen. Therefore, attention impairments with cognitive content are also on the agenda of bipolarity. Neural basis of bipolar disorder is not clearly known but it is suggested that the right frontoparietal cortex is particularly affected. In bipolar disorder, the concept of right hemisphere dysfunction is not new, it has been originally presented by Flor-Henry (1969, 1979). In this review we aimed to review research exploring hand/foot dominance in the light of this hypothesis. We first aimed to, find studies that measured hand dominance in bipolar disorder to find out whether there were any organizational differences in the brain of people with bipolar disorder. From several articles accessed via Pubmed database Five articles in met the inclusion criteria and were thus included to the review. In general, right hemisphere dominance in bipolar disorder was evident in these studies. However it is also acknowledged that further studies are needed to evaluate whether hand lateralization is related to biological or functional hemispheric asymmetry parameters in patients with bipolar disorder,. It is thought that neuroimaging studies on bipolar disorder patients with dominant left hand, foot and eye will shed light on many points for elucidating the organizational alterations in mental disorders such as bipolarity.

Bipolar Bozukluk iki ayrı uçta diye açıklanan; coşkunun tepesinde ve mutsuzluğun dibinde yaşanan, son derecede riskli ve çok ciddi bir duygu durum hastalığıdır. Kişinin sosyal çevredeki itibarına olduğu gibi ve çevresine de zarar verici davranışları olabilir. Bipolar bozukluk kişinin yaşamı süresince aralıklarla kendini gösteren, her yaşta görülebilen bir rahatsızlık olmasına rağmen, sıklıkla 20 li yaşların başlarında başladığı en çok gözlenendir. Kadın erkek farkı net olarak saptanmamıştır. Sadece kalıtımla açıklanamaz. Nörotransmitterlerin dengesinin bozulması; açıkçası sinyallerin iletilmesindeki aksaklıktan da bu durum oluşabilir. Bipolar bozukluk bir beyin rahatsızlığı olup beynin işlevsel fonsiyonlarında bozulma görülür. Rasyonalize şekilde karar verme ve muhakeme etmede uygunsuzluklar görülebilir. Dolayısıyla kognitif içerikli dikkate yönelik bozulmalar da bipolaritenin gündemindedir. Bipolar bozukluğun nöral temeli henüz net olarak bilinmiyor ancak sağ fronto parietal korteksin özellikle etkilendiği ileri sürülmektedir. Bipolar bozuklukta sağ hemisfer disfonksiyonu kavramı yeni değildir, başlangıçta Flor-Henry (1969, 1979) tarafından sunulmuştur. Bu bağlamda bilimsel açıdan bipolarite ile sağın dominant olması sol el, sol göz, sol ayakta baskınlığa dair bir araştırma, çalışma olup olmadığı, bir ilişki olup olmadığı incelenmek istendi. İncelemenin başında sağ hemisfere göre sol sorulmadıhemisferin yaratıcılığa etkisi ile başlayarak; el tercihi ve el tercihini belirleyen etkenler araştırıldı ve yaratıcılık testi ile desteklenen çalışma bulunamadığı için el tercihlerine psikiyatrik rahatsızlıkla birlikte bakmaya karar verildi. Sonunda bipolarite ve sağ hemisfer baskınlığına ait araştırmalara bakmak için özellikle sol el tercihine dikkat edildi. Bipolarların beyninde organizasyonel açıdan fark varmıya bakıldı bunun için de dominant el araştırıldı. Pubmedden araştırarak 5 makalenin dâhil olma kriterine uyduğu fark edildi ve bu 5 çalışma alındı. Araştırmalarda sol göz baskınlığının olması da sağ hemisfer baskınlığını düşündürdüğünden, genel anlamda sağ hemisfer baskınlığının olduğu dikkati çekti. Diğer çalışmalarda da Bipolar bozukluğu olan hastalarda sağlak olup olmamanın biyolojik veya fonksiyonel hemisferik asimetri parametreleriyle ilişkili olup olmadığını değerlendirilmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olmakla birlikte, sol el baskınlığının dikkati konusunun daha fazla araştırılması gerektiğini düşündürmektedir. Özellikle solaklığın el, ayak ve göz olarak baskın olduğu kişilere ait araştırmaların bipolarite gibi bazı ruhsal rahatsızlıklarda araştırılmasının birçok noktaya ışık tutacağı düşünülmektedir.


ISSN (Print) 2149-1909
ISSN (Online) 2148-4325

2020 Ağustos ayından itibaren yalnızca İngilizce yayın kabul edilmektedir.