Years
2022
2021
2020
2019
2018
2017
2016
2015
2014
Categories
Authors
- A. ÇENGEL Yunus (1)
- Abdullah Şen (1)
- Abdullahi Asuku Yusuf (1)
- Abdullahi Yahaya Abbas (1)
- Abdurrahman Akgün (1)
- Achille Pasqualotto (1)
- Adeniyi A. Tijani (1)
- Ahmad Fahad (1)
- Ahmet Corak (1)
- Aktan Aner Emel (1)
- Alexander A. Nefodov (1)
- Ali Kustepe (1)
- Ali Bayram (1)
- Alpar Gul (1)
- Anis Javaria (1)
- Arasıl Ayşe Berna Sarı (1)
- Arda Karagöl (1)
- Aslan Beste Tacal (1)
- Asli Aslan (1)
- Asli Enez Darcın (1)
- Aslı Aslan (1)
- Aslı E Darçın (1)
- Atalay Zeynep (1)
- Ava Şirin Tav (3)
- Aydın Ahmet (1)
- Ayhan Fatma (1)
- Ayla Arslan (1)
- Ayse Kaya Goktepe (1)
- Aysun Kalenderoglu (1)
- Aytaç Hasan Mervan (1)
- Balkanoglu Cuneyt (1)
- Baltacıoğlu Begüm Su (1)
- Baltacıoğlu Begümsu (1)
- Baris Metin (3)
- Bars Onen Unsalver (1)
- Barış Metin (1)
- Batu Kaan Aksulu (1)
- Başak Funda Eken (1)
- Beenish Sami (1)
- Belkis Atasever Arslan (2)
- Berkay Akbas (1)
- Berkol Tonguc Demir (2)
- Berkol Tonguç Demir (1)
- Bernhard Bogerts (1)
- Bernis Kaya (1)
- Beste Tacal Aslan (1)
- Budak Ersin (1)
- Bulama Ibrahim (1)
- Bulent Devrim Akcay (1)
- Bulut Hüseyin (3)
- Burak Okumus (1)
- Büşra Barış (1)
- Caglar Uyulan (1)
- Canan Sercan (4)
- Canan Sercan Dogan (1)
- Canan Sercan Doğan (1)
- Canbolat Fadime (1)
- Cebi Merve (1)
- Cemal Onur Noyan (1)
- Cemil Can Saylan (1)
- Ceren Sezen (1)
- Cumhur Tas (3)
- Cuneyt Ardic (1)
- Cınar Tayfun (1)
- Demir Gumus Zeynep (2)
- Demirtaş Fatma (1)
- Deniz Karayün (1)
- Destan Ebru (1)
- Dilbaz N esrin (1)
- Dilem Dinc (2)
- Diler Özyurt (1)
- Dogan Canan Sercan (1)
- Donmezler Suleyman (2)
- Doğan Canan Sercan (2)
- Doğan İdil Arasan (1)
- Doğan Şahin (1)
- Duygu Akcay (1)
- Ebru Kirli (1)
- Ebru Kırlı (1)
- Ece Demirhan (1)
- Eda Yilmazer (2)
- Eken Başak Funda (1)
- Ekmekçi Rıdvan (2)
- Elena A. Nefodova (1)
- Elliot C. Brown (2)
- Elmas Beyazyuz (1)
- Emel Serdaroğlu Kaşıkçı (1)
- Emin Serin (1)
- Emine Akalin (1)
- Erensoy Habib (4)
- Ergüzel Türker Tekin (1)
- Erinc Dilek Meltem Tasdemir (1)
- Esra Kaya-Bozkurt (1)
- Evrensel Alper (2)
- Eylem Özten (1)
- Ezgi Yıldız (1)
- Eğilmez Oğuzhan Bekir (1)
- F.G.Hızlı Sayar (1)
- Farhan Muhammad (1)
- Fatih Binici (1)
- Fatih Emre Tutarlı (1)
- Fatih Ozen (2)
- Fatima Taufeeq (1)
- Fatma Keskin Krzan (1)
- Fatma Nur Dolu (1)
- Fatrmanur Dolu (1)
- Fırat Uyumaz (1)
- Gokben Hizli Sayar (2)
- Gokcer Eskikurt (1)
- Gokten Emel Sari (1)
- Gregor Laube (1)
- Guler Kahraman (1)
- Guliz Ozgen (2)
- Gullu Turan (1)
- Gulru Elver Gursoy (1)
- Guzin Zerenozturk (1)
- Gyula Telegdy (1)
- Gökben Hizli-Sayar (1)
- Gökben Hızlı Sayar (1)
- Gökhan Tuna (1)
- Gözler Tayfun (1)
- Gülçin N. Yıldız (1)
- Günay Gül Yağmur (1)
- H. Ahmet Temizdemir (1)
- H. Büşra Bahat (1)
- H. Ozan Tekin (1)
- H.Ozan Tekin (1)
- Habib Erensoy (2)
- Habib Erensoy (5)
- Halime Eda Yalçın (1)
- Halit Necmi Ucar (1)
- Hamza Kulaksiz (2)
- Hanife Yılmaz (1)
- Hanife Yılmaz Çengel (2)
- Hans-Gert Bernstein (1)
- Hasan Mervan Aytac (5)
- Hasan önal (1)
- Hatice Yildiz Burkovik (1)
- Hazal Gur (1)
- Henrik Dobrowolny (1)
- Hina Mir (1)
- Hulusi Kafaligonul (1)
- Huseyin Ozan Tekin (1)
- Huseyin Unubol (2)
- Huseyin Yumrukcal (2)
- Hüseyin Güleç (1)
- Hüseyin Ozan Tekin (2)
- Hüseyin Ünübol (7)
- Idris Tela Abdu (1)
- Igor F. Belenichev (1)
- Iliya Ibrahim Abdullahi (1)
- Ilker Ozyildirim (2)
- Ipek Yuksel (2)
- Irem Can Esenkaya (1)
- Ishola Ajibola Abdulrahamon (1)
- Ismail Yasir Kirtil (1)
- Jemilat A. Ibrahim (1)
- Joan Carreras (1)
- Johann Steiner (1)
- Juliane Fiebig (1)
- Kaan Yilancioglu (1)
- Kaan Yılancıoğlu (1)
- Kaman Tugba (1)
- Karagöz Esra (1)
- Karamustafalıoğlu Oğuz (1)
- Karapınar Gözdem (1)
- Karna Sureshwar Lal (1)
- Kassim Ibrahim (1)
- Kazan Ozlem Kızılkurt (1)
- Kaşıkçı Emel Serdaroğlu (1)
- Keskin Remziye (1)
- Khan Ruba (1)
- Konuk Muhsin (1)
- Korkut Ulucan (8)
- Kristin Jäger (1)
- Kuldip S. Sidhu (1)
- Kübra Ekşi (1)
- Lawan Hassan Adamu (1)
- Lawan Suleiman Bilbis (1)
- Levon Antikacioglu (1)
- Leyla Arslan (1)
- Loganathan Sundareswaran (1)
- Loprinzi Paul D. (1)
- Mahmut Taş (1)
- Makbule Çiğdem Aydemir (1)
- Martin Wick (1)
- Mehmet Bertan Yılmaz (1)
- Mehmet Hamdi Orum (2)
- Mehmet Vatansever (1)
- Melek Gözde Luş (1)
- Meltem Sunar (1)
- Meral Aydın (1)
- Meriem Haloui (1)
- Mert Besenek (1)
- Meryem Kevser Zelka (1)
- Mesut Karahan (1)
- Meterelliyoz Kumru Şenyaşar (1)
- Metin Baris (1)
- Metin Barıs (1)
- Metin Barış (1)
- Michael J. Proulx (1)
- Miklós Jaszberenyi (1)
- Mohammad Shamim Ansari (1)
- Mojtaba Barzegar (1)
- Muge Aslankara (1)
- Muhammad Akram Riaz (1)
- Muhammad Sami Bilal (2)
- Muhammad Zulkarnain (1)
- Muhsin Konuk (5)
- Murat Eren Özen (1)
- Musa Habibu Modibbo (1)
- Musa Sunday Abraham (1)
- Mustafa Celik (1)
- Naila Batool (1)
- Nasiru Suleiman (1)
- Nesrin Dilbaz (2)
- Nevzat Tarhan (9)
- Nina V. Bukhtiyarova (1)
- Noyan C. Onur (1)
- Nuran Akyurt (1)
- Nzalak James Oliver (1)
- Obadeji Adetunji (1)
- Oguzhan Bekir Egilmez (1)
- Oguzhan San Huseyin (1)
- Oluwole Lateef Olutoyin (1)
- Omer Ates (1)
- Onat Yılmaz (2)
- Onur C Noyan (1)
- Oğuz Tan (1)
- Pinar Gokceimam (1)
- Pinar Vural (1)
- Piwuna Christopher Goson (1)
- Polat Tolga (3)
- Rafi Hira (1)
- Rafiq Hamna (1)
- Rahmad Aswin Juliansyah (1)
- Rahmi Saylik (1)
- Ramazan Pehlivan (1)
- Rangasayee Raghunathrao (1)
- Rathinasamy Sheeladevi (1)
- Rostika Flora (1)
- Rukiye Karaköse (1)
- Saadet Aybeniz Yıldırım (1)
- Saadet Merih Cengel (1)
- Salih Kivilcim (1)
- Samuel E. Okhale (1)
- Sayar Gökben Hızlı (4)
- Sayar Hızlı Gokben (1)
- Sehadet Ekmen (1)
- Sema Arıtürk (1)
- Sercan Canan (1)
- Serdar Nurmedov (2)
- Sergii N. Dronov (1)
- Sergii V. Levich (1)
- Serkan Islam (3)
- Sevim Yalcin (1)
- Sevimli Deniz (1)
- Seylan Şahin (1)
- Sezgin Kapici (3)
- Sezgin Kapıcı (3)
- Shah Jyoti (1)
- Simge Seren Kirlooglu (1)
- Sinem Zeynep Metin (1)
- Sirin Sumeyye (1)
- Sukru Uguz (1)
- Sultan Tarlacı (1)
- Susann Wolf (1)
- Syokumawena Syokumawena (1)
- Sütçübaşı Bernis (1)
- Tahincioglu Dilara (1)
- Tan Oğuz (1)
- Tarhan Kasif Nevzat (1)
- Tarhan Nevzat (3)
- Tarman Güliz Zeynep (1)
- Taş Cumhur (1)
- Taşkıran Ali (1)
- Tela dris Abdu (1)
- Theodorus Theodorus (1)
- Tillman Brianna (1)
- Timucin Ahmet Can (1)
- Tolga Polat (3)
- Tonguc Demir Berkol (3)
- Tonguç Demir Berkol (2)
- Tonguç Demir Berkol (2)
- Tufan Ali Evren (1)
- Tunalı Seçil (1)
- Turan Fatma (1)
- Turker Tekin Erguzel (2)
- Türker Tekin Ergüzel (1)
- Uckun Burcu (1)
- Ugbabe G. Eyineyi (1)
- Ulucan Korkut (4)
- Uluğ Berna (1)
- Uslu Umay (1)
- Vahap Ozan Kotan (1)
- Verma Himanshu (1)
- Yasin Hasan Balcioglu (1)
- Yenal Karakoç (1)
- Yiğit Selin (1)
- Yusuf Ezel Yıldırım (2)
- Yusuf Ezel Yıldırım (1)
- Yılmaz Özlem Özge (2)
- Zengibar Özarslan (1)
- Zengibar Özarslan (1)
- Zeynep Alpugan (1)
- Zeynep Avşaroğlu (1)
- Zeynep Gümüş (4)
- Zsolt Bagosi (1)
- Çakmak Buse (1)
- Çağlar Uyulan (1)
- Çebi Merve (2)
- Çevre Burak (1)
- Çevreli Burcu (1)
- Çisem Şilar (1)
- Çiğdem Kudiaki (2)
- Öcal Ayşe (1)
- Ömer Damar (1)
- Ömer Kaynar (1)
- Öner Avınca (1)
- Örüm Mehmet Hamdi (1)
- Öz Pınar (1)
- Özdoğan Büşra (2)
- Özge Yılmaz Özlem (1)
- Özlem Çapan Özveren (1)
- Özlem Özge Yilmaz (1)
- Öznur Yılmaz (1)
- Özten Eylem (1)
- Ünsalver Barış Önen (1)
- Ünübol Hüseyin (3)
- Üstün Besti (1)
- İlker Özyıldırım (1)
- İpek Yüksel Gözler (1)
- Şahin Korkut Furkan (1)
- Şeyma Günaydın (1)
- Şılar Çisem (2)
ARTICLES
Original Article
Turkish Title : 2015-2018 yılları arasında bir erişkin psikiyatri servisinde yatan ergen hastaların TSH, FT3, FT4, vitamin B12, folat ve ferritin düzeylerinin cinsiyet ve tanılarına göre incelenmesi
Eğilmez Oğuzhan Bekir,Örüm Mehmet Hamdi
JNBS, 2020, 7(1), p:27-31
The aim of this study was to evaluate the sociodemographic characteristics, psychiatric diagnoses, thyroid function tests, vitamin B12, folate and ferritin levels of adolescent patients who were treated in adult psychiatry inpatient clinic between January 1, 2015 and December 31, 2018. Fifty-two patients who were hospitalized and discharged in adult psychiatry inpatient unit were included in the study. The diagnoses and vitamin B12, folate and ferritin levels of the patients were evaluated retrospectively. There were 27 females (51.9%) and 25 males (48.1%) in the study (p=0.782). The mean age was 16.50±0.70 years. The most common diagnoses were conversion disorder, conduct disorder and substance use disorder. Males were diagnosed with more substance use disorder than females (p=0.011). Ferritin (p<001) and TSH (p=0.021) values were significantly different between females and males. Ferritin was significantly below the reference values in females (p=0.033). This study is important to show that ferritin deficiency is seen significantly more in girls. In addition to psychiatric treatment, iron supplementation may be useful.
Bu çalışmada, 1 Ocak 2015-31 Aralık 2018 tarihleri arasındaki dönemde erişkin psikiyatrisi yataklı servisinde tedavi görmüş olan ergenlerin, sosyodemografik özellikleri, psikiyatrik tanıları, tiroid fonksiyon testleri, vitamin B12, folat ve ferritin düzeylerinin değerlendirilmesi amaçlandı. Hastanemizin erişkin psikiyatri servisinde yatarak tedavi gören ve taburcu edilen 52 ergen hasta değerlendirmeye alındı. Hastaların tanıları ve B12 vitamini, folat ve ferritin düzeyleri retrospektif olarak incelendi. Çalışmada, 27 kız (%51.9), 25 erkek (%48.1) vardı (p=0.782). Ortalama yaş 16.50±0.70 yıldı. En sık tanılar konversiyon bozukluğu, davranım bozukluğu ve madde kullanım bozukluğuydu. Erkekler, kızlara göre daha fazla madde kullanım bozukluğu tanısı almıştı (p=0.011). Ferritin (p<001) ve TSH (p=0.021) değerleri kızlar ve erkekler arasında anlamlı olarak farklıydı. Ferritin, kızlarda anlamlı olarak erkeklere göre referans değerlerin altındaydı (p=0.033). Bu çalışma ferritin eksikliğinin kızlarda anlamlı olarak daha fazla görüldüğünü göstermesi açısından önemlidir.
Original Article
Depression and somatization in immigrant women
Turkish Title : Göç eden kadınlarda depresyon ve somatizasyon
Öcal Ayşe,Bulut Hüseyin,Ünübol Hüseyin,Sayar Gökben Hızlı
JNBS, 2020, 7(1), p:32-36
This study, which aims to determine the levels of depression and somatization disorder seen in women experiencing compulsory internal migration, is a research in the general screening model and the relational screening model based on quantitative data. The study population of the study was determined as non-immigrant women aged between 18-65 (α = 50) living in the city center of Diyarbakır (α = 50) and women aged between 18-65 (α = 50) who experienced forced internal migration from Diyarbakır to Istanbul. In the study, women between the ages of 18-65 (n = 50) living in Diyarbakır and women between the ages of 18-65 (n = 50) who experienced forced internal migration from Diyarbakır to Istanbul were selected by the easy sampling method. As a data collection tool in the research; Beck Depression Inventory, Brief Symptom Inventory and Somatization Scale were used. It has been concluded that the depression levels, mental symptom levels, and somatization levels of the women who experienced compulsory internal migration were statistically significantl higher than the nonimmigrant women. The results of this research suggest that it may be important to take measures to protect mental health in women experiencing internal migration
Zorunlu iç göç yaşayan kadınlarda görülen depresyon ve somatizasyon bozukluğu düzeylerini belirlemeyi amaçlayan bu araştırma nicel verilere dayalı genel tarama modelinde ve ilişkisel tarama modelinde bir araştırmadır. Araştırma çalışma evreni Diyarbakır ili merkezinde yaşayan 18-65 yaş arası göç etmemiş kadınlar (α=50) ve Diyarbakır ilinden İstanbul’a zorunlu iç göç yaşayan 18-65 yaş arası kadınlar (α=50) olarak tespit edilmiştir. Araştırmada Diyarbakır ilinde yaşayan 18- 65 yaş arası (n=50) kadın ve Diyarbakır’dan İstanbul iline zorunlu iç göç yaşayan 18-65 yaş arası (n=50) kadın kolayda örnekleme alma yöntemiyle seçilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak; Beck Depresyon Ölçeği, Kısa Semptom Envanteri ve Somatizasyon ölçeği kullanılmıştır. Araştırma genelinde zorunlu iç göç yaşayan kadınların depresyon düzeyleri, ruhsal belirti düzeyleri ve somatizasyon bozukluğu düzeylerinin yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu araştırmanın sonuçları iç göç yaşayan kadınlarda ruhsal sağlıklılık halinin korunmasına yönelik tedbirler alınmasının önemli olabileceğini düşündürmektedir.
Original Article
Attitudes of turkish psychiatrists regarding transcranial magnetic stimulation
Turkish Title : Türkiyeli psikiyatrların transkraniyal manyetik uyarım tedavisine yönelik tutumları
Ünsalver Barış Önen,Evrensel Alper,Sayar Gökben Hızlı,Karamustafalıoğlu Oğuz,Tarhan Nevzat
JNBS, 2020, 7(1), p:37-41
Transcranial Magnetic Stimulation (TMS) is not widely used in the world. Besides financial constraints like limited allocation of funds for psychiatric clinics, psychiatrists’ knowledge and attitudes regarding TMS may limit its widespread use. Therefore, this survey study aimed to examine the knowledge and attitudes of Turkish psychiatrists towards TMS. An online survey that was developed by the researchers containing 26 questions about physicians’ demographic data and their knowledge and attitudes towards TMS was sent to a closed e-mail group of psychiatrists and assistant psychiatrists. The study sample comprised 46 women and 61 men. Having knowledge about TMS statistically significantly affected participants’ approaches to accept TMS as a promising treatment, approve the spread of TMS as a treatment modality, desire to have more information about the mechanism of action of TMS (p=0.006; p=0.019 and p=0.013, respectively), whereas it didn’t statistically significantly affect their approaches to accept TMS as an effective treatment method, consider TMS as a misleading treatment for patients, use TMS only in the treatment of treatment-resistant depression patients (p=0.060, p=0.065, and p=0.136, respectively). Most of the psychiatrists who completed the survey in Turkey had a positive view of TMS and wanted to increase their knowledge. It may be appropriate to increase the number of presentations on TMS therapy at psychiatry meetings and encourage residents to make observations in clinics where TMS is administered, during psychiatric residency.
Transkraniyal Manyetik Uyarım (TMU) dünyada yaygın kullanılan tedavi yöntemlerinden biri değildir. Psikiyatrik tedaviler için ayrılan bütçenin kısıtlılığı yanısıra psikiyatristlerin TMU’ya dair bilgileri ve tutumları da TMU’nun yaygın kullanımını olumsuz etkileyebilir. Bu anket çalışmasında Türkiye’de çalışan psikiyatri asistanları ve uzmanlarının TMU’ya yönelik tutum ve bilgilerinin ölçülmesi amaçlanmıştır. Araştırmacıların geliştirdiği ve hekimlerin sosyodemografik bilgileri, TMU’ya yönelik bilgileri ve tutumlarını ölçen 26 soruluk anket psikiyatri asistan ve uzmanlarının üye olduğu kapalı bir e-posta grubuna yönlendirilmiştir. Örneklem 46 kadın ve 61 erkekten oluşuyordu. TMU’ya dair bilgi sahibi olmak, katılımcıların TMU’yu umut vaat eden bir tedavi yöntemi olarak görmesini, TMU’nun bir tedavi olarak yaygınlaşmasını onaylamayı ve TMU’nun etki mekanizması hakkında daha fazla bilgi sahibi olma isteğini istatistiksel anlamlı olarak etkiliyordu (p=0.006; p=0.019 and p=0.013);ancak, TMU’yu etkili bir tedavi yöntemi olarak kabul etmeyi, TMU’yu hastaları yanıltmaya yönelik bir tedavi olarak görmeyi ve TMU’yu sadece tedaviye dirençli olgularda kullanmayı anlamlı olarak (p=0.060, p=0.065, and p=0.136). Türkiye’den katılımcı hekimlerin çoğunun TMU’ya dair olumlu fikirleri olduğu ve TMU’ya dair daha fazla bilgi sahibi olmak istedikleri gözlemlendi. Bilimsel toplantılarda TMU’ya dair sunumların sayısını arttırmak ve asistanlık eğitimleri sırasında TMU uygulanan kliniklerde rotasyon imkanı sağlamak faydalı olabilir.
Original Article
Turkish Title : Nükleer Tıp Teknisyen/Teknikerlerinin Mesleki Bilgi Seviyeleri ve Depresyon Düzeyleri Arasındaki İlişki
Fatih Emre Tutarlı,Zeynep Gümüş,Hüseyin Ünübol,Hüseyin Ozan Tekin
JNBS, 2019, 6(3), p:181-186
This study, nuclear medicine techniques and the aim of this course is to examine the connection between the level of
Professional knowledge of physicions and levels of depression. The data is applied in the province of İstanbul, nuclear
medicine operator and technicions, based on volunteerism; the results of this study were obtained by applying the knowledge
form of nuclear medicine workers, Minessota job Satisfaction Scala, Beck Depression Scale, Intolerance to Uncertainty
Scale and Demografhic İnformation Form, the relationship between the lack of knowledge and uncertainty, the relationship
between uncertainty and stress and depression, a significant negative correlation was found between the levels of depression
and Professional knowledge of nuclear medicine operator and technicions. The activities and activitities of non-govermental
organizations and professionalorganizations operating in our country to increase their Professional knowledge level and to
respond with the most current from are important for increasing the quality of life of medical radiation employees quality of
life of medical radiation employees.
Bu çalışma, Nükleer Tıp Tekniker ve Teknisyenlerinin mesleki bilgi seviyeleri ile depresyon düzeyleri arasındaki ilişkiyi
incelemeyi amaçlamaktadır. Veriler İstanbul ilinde görev yapan, Nükleer Tıp Tekniker ve Teknisyenlerine, gönüllülük esas
alınarak uygulanan; Nükleer Tıp Çalışanları Mesleki Bilgi Anketi, Minessota İş Doyum Ölçeği, Beck Depresyon Ölçeği,
Belirsizliğe Tahammülsüzlük Ölçeği ve Demografik Bilgi Formu uygulanarak elde edilmiştir. Bilgi eksikliğinin belirsizlikl olan ilişkisi, belirsizliğin stresle ve depresyonla olan ilişkileri incelendiğinde, Nükleer Tıp Tekniker ve Teknisyenlerinin depresyon düzeyleri ile mesleki bilgi sevileri arasında anlamlı düzeyde negatif bir ilişki bulunmuştur. Ülkemizde faaliyet
gösteren sivil toplum kuruluşları ve mesleki örgütlenmelerin, çalışanların mesleki bilgi seviyesinin artışına yönelik
planlamalar yapması ve ihtiyaçlara en güncel haliyle karşılık vermesi, medikal radyasyon çalışanlarının yaşam kalitelerini
arttırabilmesi açısından önem taşımaktadır.
Original Article
Turkish Title : Radyoterapi Teknikerlerinin Mesleki Bilgi Seviyesi ve Çalışma Koşulları ile Depresyon Arasındaki İlişki
Sema Arıtürk,Zeynep Gümüş,Nuran Akyurt,Hüseyin Ünübol,Hüseyin Ozan Tekin
JNBS, 2019, 6(3), p:187-191
The main purpose of this study, the aim of this course is to evaluate the professional knowledge level of radiotherapy technicians
and the effect of working conditions on depression according to sociodemographic characteristics and to investigate whether
there is a relationship between them. The sample of the study consists of radiotherapy technicians who work in hospitals
with a bed capacity of 50 and over in İstanbul and nursing program of Health Services Vocational High School Radiotherapy
Program. In the study, data was collected in 45 radiotherapy technicians; Beck Depression Scale, World Health Organization
Quality of Life Scale Short Form, Minnesota Job Satisfaction Scale and Radiotherapy Technician’s Occupational Knowledge
Level and sociodemographic characteristics of radiotherapy technician. The level of professional knowledge of radiotherapy
technicians with low depression scores was found to be significantly higher. There was a statistically significant difference
between the quality of life quality and physical field scores of the technicians who has administrative duty and their nonadministrative
technicians. Data show that the level of depression decreases as professional knowledge in radiotherapy
technicians, and there is a difference between future anxiety and quality of life scores. Increasing the level of professional
knowledge in healthy institutions, quality and job satisfaction, as well as causing the stress of work is important to eliminate
the stress of work.
Bu çalışmanın amacı, radyoterapi teknikerlerinin mesleki bilgi düzeyi ile çalışma koşullarının depresyona etkisini,
sosyodemografik özelliklere göre değerlendirmek ve aralarında bir ilişki olup olmadığını incelemektir. Araştırmanın
örneklemini İstanbul ilinde faaliyet gösteren 50 ve üstü yatak kapasitesine sahip hastanelerde görev yapan radyoterapi
teknikerleri ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Radyoterapi Programı son sınıf öğrencileri oluşturmaktadır.
Araştırmada veriler toplam 45 radyoterapi teknikerine; Beck Depresyon Ölçeği, Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi Ölçeği
Kısa Formu, Minnesota İş Doyumu Ölçeği ve radyoterapi teknikerinin mesleki bilgi seviyesi ile sosyodemografik özelliklerine
yönelik soruların bulunduğu Radyoterapi Teknikeri Anket Formu uygulanarak toplanmıştır. Depresyon puanları düşük olan
radyoterapi teknikerlerinin mesleki bilgi düzeyleri anlamlı düzeyde yüksek bulunmuş ve idari görevi olan teknikerler ile
idari görevi olmayan teknikerlerin yaşam kalitesi puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu saptanmıştır.
Veriler radyoterapi teknikerlerinde mesleki bilgi seviyesi arttıkça depresyon düzeyinin düştüğünü ve çalıştıkları pozisyona
göre gelecek kaygısı ve yaşam kalitesi puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğunu göstermektedir. Sağlık
kurumlarında mesleki bilgi düzeyinin yükseltilmesi, hizmet kalitesi ve iş doyumunun sağlanmasının yanı sıra depresyona
neden olabilen iş stresinin giderilmesi için önem taşımaktadır.
Original Article
Turkish Title : Yaygın gelişimsel bozukluk tanılı ilköğretim öğrencilerinde duygu ayarlama ve sosyal becerilerin incelenmesi
Saadet Aybeniz Yıldırım,Melek Gözde Luş,Habib Erensoy
JNBS, 2019, 6(3), p:192-196
The aim of this study is to investigate the relationship between emotional adjustment and social skills and the relationship between parents’ socio-demographic characteristics in primary school students with Autism Spectrum Disorder (ASD). The sample of the study consisted of 60 elementary school students, 30 normal developmental and 30 diagnosed with ASD who were educated in primary schools, who were their parents allowed and accessible. For personal information “personal information form”, for social skills, “Marmara Social-Emotional Adjustment Scale” and for emotion adjustment skills “emotion regulation scale” were applied in this study. In the analysis of the obtained data, two independent samples t test, ANOVA test and Pearson correlation techniques were used. According to the findings of the study, primary school students diagnosed with ASD had moderate emotion adjustment and social skills. It was concluded that the emotional adjustment and social skill level of the children diagnosed with ASD did not show a significant difference to the class of the child, mother’s level of education, maternal marital status and maternal working status; social skill level is significantly associated with the child’s age. In the study, a positive and significant relationship was found between emotion adjustment and social skill level and the results were found to be generally parallel to the literature.
Bu çalışmanın amacı, yaygın gelişimsel bozukluk tanılı ilköğretim öğrencilerinde duygu ayarlama, sosyal beceri düzeyi, aralarındaki ilişki ve duygu ayarlama ve sosyal beceri düzeyinin ebeveynlerin sosyo-demografik özellikleri ile ilişkisinin incelenmesidir. Araştırmanın örneklemini ilköğretim okullarında öğrenim gören, araştırmacının ulaşabildiği ve velilerin izin verdiği 30 normal gelişim gösteren ve 30 yaygın gelişimsel bozukluk tanılı olmak üzere 60 ilköğretim öğrencisi oluşturmaktadır. Çalışmada kişisel bilgiler için “Kişisel Bilgi Formu”, sosyal beceri düzeyi için “Marmara Sosyal-Duygusal Uyum Ölçeği”, duygu ayarlama düzeyini belirlemek için “Duygu Ayarlama Ölçeği” uygulanmıştır. Elde edilen verilerin analizinde bağımsız iki örneklem t testi, ANOVA testi ve Pearson korelasyon tekniklerinden yararlanılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre, yaygın gelişimsel bozukluk tanılı ilköğretim öğrencilerinin duygu ayarlama ve sosyal becerileri orta düzeydedir. Yaygın gelişimsel bozukluk tanılı çocukların duygu ayarlama ve sosyal beceri düzeyinin çocuğun bulunduğu sınıf, anne öğrenim düzeyi, anne medeni durumu ve anne çalışma durumuna göre anlamlı farklılık göstermediği; sosyal beceri düzeyinin çocuğun yaşı ile ilişkili olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. Çalışmada ayrıca duygu ayarlama ve sosyal beceri düzeyi arasında pozitif yönlü ve anlamlı ilişki tespit olup elde edilen bulguların literatür ile genel olarak paralellik gösterdiği sonuçlarına ulaşılmıştır.
Original Article
Turkish Title : 50 yaş ve üstü sağlıklı yetişkinler için semantik akıcılık testinin değerlendirilmesinde demografik değişkenlerin yordayıcı etkisi
Asli Aslan,Çiğdem Kudiaki,Dilem Dinc
JNBS, 2019, 6(3), p:197-205
Semantic fluency tests are frequently used both in clinical and experimental studies with the purpose of assessing cognitive functions. Since demographic variables have quite an explanatory effect on cognitive functions, this study aims to investigate the predictor power of the demographic variables on semantic fluency scores. 389 healthy adults aged between 50and84 who had education up to24years participated in the study. The participants were asked to produce as many names as possible in one minute. When the results are examined, it has been observed that as the education increased, so did the number of words. Also as age increased, the number of words decreased. The education has been found to be effective on categorical error. The findings that have been acquired from this study demonstrate that education and age have an explanatory effect on these tests. Therefore, it will be important to take these variables into consideration when these tests, which are frequently used in clinics, are carried out for an accurate cognitive assessment.
Semantik akıcılık testleri, bilişsel işlevleri değerlendirmek amacıyla hem klinik hem de deneysel çalışmalarda sıklıkla kullanılmaktadır. Demografik değişkenlerin bilişsel işlevler üzerinde bir etkisi olduğu için bu çalışma, demografik değişkenlerin semantik akıcılık puanları üzerindeki yordayıcı gücünü araştırmayı amaçlamaktadır. Çalışmaya, yaşları 50 ile 84 arasında değişen, aldıkları eğitim süreleri en fazla 24 yıl olan, 389 sağlıklı yetişkin katılmıştır. Katılımcıların semantik akıcılığını değerlendirmek amacıyla İsim-Hayvan testi uygulanmıştır. Bu testte katılımcılardan bir dakika içinde mümkün olduğunca çok isim üretmeleri istenmiştir. Sonuçlar değerlendirildiğinde, eğitim süresi arttıkça, ürettikleri kelime sayısının da arttığı görülmüştür. Ayrıca katılımcıların yaşları artarken, ürettikleri kelime sayısının azaldığı gözlenmiştir. Bu çalışmadan elde edilen bulgular, eğitim ve yaşın bu testler üzerinde açıklayıcı bir etkisi olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, kliniklerde sıklıkla kullanılan bu testlerin doğru bilişsel değerlendirme amacıyla yapılabilmesi açısından, bu değişkenlerin dikkate alınması önemlidir.
Original Article
Intoxications: why suicide ?, Why women ?
Turkish Title : Zehirlenmeler: neden suisit? Neden kadınlar?
Öner Avınca,Abdullah Şen,Yenal Karakoç,Ömer Damar,Mahmut Taş
JNBS, 2019, 6(2), p:83-86
Throughout the history, intoxications are among the issues that concern society closely. Each substance can carry a poisonous property in accordance with the following quote of Paracelsus:” All things are poisons for there is nothing without poisonous qualities. It is only the dose which makes a thing poison. Developments that have occurred in the last half of the twentieth century have offered the use of many drugs that are effective yet harmful. In this study, Patients with suicide attempt that applied to the S.B.U Gazi Yaşargil Training and Research Hospital emergency department between January 2013 and July 2018 were retrospectively reviewed.890 patients were included in the study. Groups were determined to determine whether patients had a history of psychiatric diagnosis before suicide attempt, genders and marital status were effective in suicide attempts. Patients whose archive information could not be reached and patients with incomplete information were not included in the research.
Pearson Chi-Square test was used to compare categorical variables.Quantitative variables were shown as mean ± SD (Standard Deviation) whereas categorical variables were shown as n (%).P value less than 0.05 was considered significant.
Zehirlenmeler tarihsel süreç boyunca toplumları yakından ilgilendiren sorunların başında gelmiştir(Chirasirisap K et al.1992). Paracelsus’un “her madde zehir özelliği gösterebilir ancak ilaç ile zehri birbirinden ayıran maddenin dozudur” ifadesi her maddenin zehir özelliği taşıyabileceğini göstermektedir(Rendell M et al.1978). Yirminci yüzyılın son yarısında meydana gelen gelişmeler, etkinliği olduğu kadar birçok zararı olan çok sayıda ilacı tıbbın kullanımına sunmuştur. Bu çalışma S.B.Ü Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi acil servis kliniğine Ocak 2013 ve Temmuz 2018 tarihleri suicid amaçlı başvurular geriye dönük incelendi. . Çalışmaya 890 hasta alındı, hastalar cinsiyetlerine, suicid girişimi öncesi psikiyatrik tanı geçmişi olup olmadığına ve suicid girişiminde medeni durumlarının etkili olup olmadığını belirlemek maksadıyla gruplar belirlendi. Arşiv bilgilerine ulaşılmayan, başvuru bilgileri eksik ya da tam olmayan hastalar araştırmaya dahil edilmemiştir. Kategorik değişkenlerin birbiri ile karşılaştırılmasında Pearson Chi-Square testi kullanıldı. Nicel değişkenler ortalama±SS(Standart Sapma) şeklinde gösterilirken kategorik değişkenler ise n(%) olarak gösterildi. P değeri 0,05 ten küçük anlamlı kabul edildi.
Original Article
Turkish Title : Türk tıp öğrencilerindeki biyolojik ritim bozukluklarının; anksiyete, depresyon, rüya anksiyetesi ve diğer sosyodemografik bileşenlerle ilişkisi
Arda Karagöl,Vahap Ozan Kotan
JNBS, 2019, 6(2), p:87-93
Purpose In this study, we investigate association of biological rhythm impairment with levels of anxiety, depression and dream anxiety and other sociodemographic correlates of Baskent University medical students. Methods 193 students who accepted to participate in the study from Baskent University School of Medicine Grades 1, 2, 3, 4 and 5, were enrolled to our study. Participants were administered the Beck Anxiety Inventory, Beck Depression Inventory, Dream Anxiety Scale, Biological Rhythm Scale and Sociodemographic Data Form. Results Participants’ biological rhythm (impairment) scores were found to be significantly associated with the Dream Anxiety Scale, Beck Depression Inventory and Beck Anxiety Inventory scores. Female students were found to have higher biological rhythm, activity rhythm, sleep rhythm, anxiety and dream anxiety scores, which means that they have higher anxiety levels and more impaired biological rhythms. Students who drowse in the lectures were found to have higher sleep, activity, social and dominant rhythm patterns with higher levels of dream anxiety and Beck Depression Inventory scores as well. Conclusions Biological rhythm impairment is related to dream anxiety, anxiety and increased depression levels. Smoking, alcohol consumption and having pet are factors negatively effecting biorhythms and increasing dream anxiety in medical students. Drowsing during the lectures is a common complaint of medical students and can be a sign of irregularity in the biological rhythms and psychiatric disorders like anxiety and depression as well. Encouraging medical students for having more regular biorhythms can help them ensuring their own mental health.
Bu çalışmada Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin biyolojik ritimleri ve rüya anksiyete düzeylerinin saptanması ve bu verilerin birbirleriyle ve öğrencilerin sosyodemografik özellikleriyle ilişkisinin ortaya konması amaçlanmıştır. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi 1, 2, 3, 4 ve 5. sınıflardan çalışmaya katılmaya gönüllü 193 öğrenciye Biyolojik Ritim Değerlendirme Ölçeği, Beck Anksiyete Ölçeği, Beck Depresyon Ölçeği, Rüya Bunaltı Ölçeği, uyku ilişkili verileri de değerlendiren sosyodemografik veri formu uygulanmıştır. 6.sınıf öğrencileri nöbet tutmaları nedeniyle çalışma dışı bırakılmıştır. Veriler SPSS.22 dosyasına girilmiştir. Biyolojik ritim değerlendirme ölçeği puanları ile rüya bunaltı ölçeği, Beck anksiyete ve depresyon ölçeklerinin puanları arasında pozitif korelasyon saptandı. Biyolojik ritimdeki bozulma arttıkça rüya bunaltı düzeyi, anksiyete ve depresif belirtiler de artmaktaydı. Kız öğrencilerin erkek öğrencilerle karşılaştırıldığında, biyolojik ritimleri daha düzensiz, anksiyete ve rüya anksiyete düzeyleri daha yüksek saptandı. Derste uyukladığını belirten öğrencilerde, uyuklamayan öğrencilere göre; uyku, aktivite, toplumsal ve baskın ritim örüntüsü puanları, rüya bunaltı ve Beck depresyon puanları daha yüksek saptandı. Biyolojik ritim ile rüya bunaltı, anksiyete ve depresif belirtiler ilişkilidir. Tıp öğrencilerinin sigara, alkol kullanımı ve evde evcil hayvan beslemeleri biyoritimleri ve rüya bunaltı düzeyleri üzerinde olumsuz etkiye sahip etmenlerdendir. Tıp öğrencilerinde derste uyuklama yakınması yaygın olup, bu durum biyoritimdeki düzensizlik için önemli bir gösterge olabilir. Öğrencilerin daha düzenli biyolojik ritimlere sahip olmaları için teşvik edilmesi, ruhsal açıdan daha sağlıklı ve daha başarılı olmalarını sağlayabilir.
Original Article
Turkish Title : Ebeveyn-çocuk internet kullanımı, aile içi iletişim, çocukların uyku kalitesi ve sosyal becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi
H. Ahmet Temizdemir,Zeynep Gümüş,Hüseyin Ünübol,H. Ozan Tekin
JNBS, 2019, 6(2), p:94-101
The main purpose of this study, to examine the usage relationship between parent-child internet usage, family communication, sleep quality and social skills of children. The data was obtained from a total of 101 people, consisting of parents theed and fourth grade students in elementary school (Reşet Gümüşer Primary School) Demographic Information Form, Parental Stress Index, Matson Social Skills Assessment Scale, Child Sleep Habits Scale and Family-Child Internet Addiction Scale were obtained. In the study, parent-child internet usage, family communication, sleep quality and social skills of the children were found to be significantly different. Explanatory analysis, a negative correlation between parental and nightly awakening sub-dimensions of parent-child internet usege from social skills self-directedness and sleep habits sub-dimensions is another finding. The use of technology today’s conditions emphasizes family life and healthy child development; It is important in terms of structuring in interventions and practices for parents to use internet, family functioning and healthy psychosocial development of children.
Bu çalışmanın temel amacı, ebeveyn-çocuk internet kullanımı, aile iletişimi, çocukların uyku kalitesi ve sosyal becerileri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Veriler Kahramanmaraş Reşit Gümüşer İlköğretim Okulunda eğitim gören 3. ve 4. sınıf öğrencilerinin ebeveynlerinden oluşan toplam 101 kişide, Demografik Bilgi Formu, Ebeveyn Stres İndeksi, Matson Sosyal Becerileri Değerlendirme Ölçeği, Çocuk Uyku Alışkanlıkları Ölçeği ve Aile-Çocuk İnternet Bağımlılığı Ölçeği kullanılarak elde edilmiştir. Araştırmada ebeveyn-çocuk internet kullanımı, aile iletişimi, çocukların uyku kalitesi ve sosyal becerilerinin anlamlı farklılaştığı saptanmış, uyku alışkanlıkları alt boyutları ile ebeveyn stres ve sosyal beceri alt boyutlarının ilişkili olduğu bulunmuştur. Açıklayıcı analizler doğrultusunda, ebeveyn-çocuk internet kullanımının sosyal becerilerden, kendini yönetme ve uyku alışkanlıkları alt boyutlarından parasomni ve gece uyanma alt boyutları arasındaki negatif ilişki elde edilen diğer bir bulgudur. Çalışma günümüz koşullarında teknoloji kullanımının aile yaşantısı ve sağlıklı çocuk gelişimini vurgulaması; ebeveynlerin internet kullanımı, aile işlevselliği ve çocukların sağlıklı psikososyal gelişim göstermeleri adına yapılacak müdahalelerin ve uygulamaların yapılandırılması bakımından önem taşımaktadır.
ISSN (Print) | 2149-1909 |
ISSN (Online) | 2148-4325 |
2020 Ağustos ayından itibaren yalnızca İngilizce yayın kabul edilmektedir.